Tadilat Neyi Kapsar?
Hani bir gün evinin duvarına bakarsın, öylece durur, gözlerin boş boş bakar. Bir şeyler eksiktir, bir şeyler kırılmıştır ve o an hiç düşünmeden bir karar verirsin: “Tadilat.” Ne kadar büyüdüğünü, hayatın seni nereye getirdiğini sorgulamadan yapabileceğin bir şey gibi gelir. İşte ben de o gün, Kayseri’deki küçük daireme bakarken, kalbimde bir şeylerin eksik olduğunu hissederek, “Tadilat yapalım,” dedim. Fakat bir tadilatın neyi kapsadığını anlamam biraz zaman aldı.
Hayal Kırıklığı: Her Şeyin Değişmesi Gerektiğini Düşünmek
Bir hafta sonu, sabah kahvemi içerken, her şeyin aslında ne kadar eski olduğunu fark ettim. Evin her köşesinde, geçmişin izleri vardı. O eski halı, annemle birlikte yaptığımız o küçük dekorasyonlar, her şey eskimişti. Yani, hayatımda her şeyin, dışarıdan görünüşün bile değişmesi gerektiğini düşündüm. İçeride bir şeylerin değişmesi gerekiyordu. Ama değişim, o kadar da kolay bir şey değilmiş.
Hemen bir tadilat firması aradım, ne kadar heyecanlıydım o an. Bütün ev, her oda, her köşe başı yenilenecekti. Ama sonrasında düşündüm; acaba sadece dışı mı değişmeliydi? Gerçekten bu evin duvarlarını değiştirmek, bana içsel bir rahatlama sağlayacak mıydı? O kadar göz alıcı bir düzenin ardından bile, içimdeki eksikliği hissediyor olmam garipti. Gözlerim eski halıyı tararken, içimdeki boşluğu bir türlü dolduramıyordum. O eski halı, o eski duvarlar, belki de geçmişin anılarıydı.
Heyecan: Yenilik ve Umut
Tadilat başladığında her şey hızlı bir şekilde değişmeye başladı. O eski mobilyalar, yeni ve parlak bir halı, taze boyalı duvarlar derken, her şey birden çok daha canlı, çok daha yeniydi. Ama bir yandan da her şeyin değişmesiyle birlikte kaybolan şeylerin acısını hissettim. Eski duvarların kenarındaki küçük çizikler, eskiden var olan ama artık görünmeyen o küçük hatalar, ne kadar da tanıdıktı. Ama değişim de bir o kadar heyecan vericiydi.
Her sabah, tadilatın sürdüğü o evde uyanmak, yeni bir günün enerjisini hissetmek, bir şeyleri düzeltmeye çalışmak… O eski duvarları söken işçiler, o küçük odacıkta yaptıkları değişiklikler, hepsi bana yeni bir umut veriyordu. Belki de hayatımda bu kadar uzun süre beklediğim o anı, sonunda yaşıyordum. Çünkü değişim sadece fiziksel değil, duygusal bir şeydi. İçsel dünyamda da bir şeyler düzeliyor gibiydi.
Duygusal Bir Yolculuk: Tadilat Ne Kadar Derine Gider?
Ama tadilatın sadece duvarlara ya da mobilyalara etki etmeyeceğini fark ettim. Bir evin tadilatı aslında, insanın kendi iç dünyasının da bir tür yansımasıydı. Evin dışını güzelleştirmek istedim, ancak içimi güzelleştirmem gerektiğini fark ettim. Eski duvarlardan, eski duygulardan, eski düşüncelerden kurtulmak istemiştim ama aslında bu değişim, içsel yolculuğumun bir parçasıydı. Evin duvarları ne kadar güzel olursa olsun, içimdeki boşluğu neyle dolduracaktım?
Bir sabah, tadilat bitmişti. Evin her köşesi parlak ve yeni görünüyordu ama içimdeki eksiklik hissi devam ediyordu. Gerçekten evin tadilatı neyi kapsar? Belki de hayatımda yapmam gereken en büyük tadilat, dışarıda değil, içimdeydi. Duvarda eksik bir şey varsa, duvarı değil, içimi değiştirmeliydim. O eski duvarları, eski mobilyaları gerçekten değiştirmek istiyordum, ancak içimdeki duvarların ne zaman yıkılacağını bilmiyordum.
Umut ve Yeni Başlangıç
Sonunda, tadilat tamamlandığında içimde bir umut vardı. Belki her şey tam olarak istediğim gibi olamayacak ama önemli olan değişimin başlangıcının kendisi. Evet, tadilat neyi kapsar sorusunun cevabı, her şeyin değişmesi gerektiği değil, sadece değişmeye açık olmanın önemli olduğu. Evet, belki evim değişti, ama asıl önemli olan ruhumun değişmeye başlamasıydı. Eski hatıraları, eski anıları bir kenara koyarak, geleceğe odaklanabilmek…
Tadilat neyi kapsar sorusuna verdiğim yanıt aslında sadece evim değil, kalbimdi. Evet, dışarıda her şey değişti ama en büyük değişim, kalbimde gerçekleşti. Şimdi her sabah, o yeni evin içinde uyandığımda, geçmişi hatırlıyor ve geçmişle barışıyor oluyorum. Bu tadilat, belki de tam olarak ihtiyacım olan şeydi: Hem evim hem de iç dünyam için bir yeni başlangıç.